Bu piyes, bir “Crise-Intelectuelle”, bir “fikir buhranı”nı çerçevelemek gayretinde... Apaçık ve yapayalnız hiçbir tezi yok... Fakat içiçe bir çok tezleri ve başl başına birkaç ana tezi var...
Evvelâ sanatkâr nedir? Bütün imkânların erişilmez ucu, gâyelerin gâyesi, kemâllerin kemâli, mâverâların mâverâsı olan Allah’a doğru, sonsuz bir tekâmül yolunda giden insanoğluna mahsus “vücut veriş” nevileri içinde en zengin ve en güzel hissenin üzerine oturmuş mahlûk... Sanatkâr bir mahlûktur, fakat yaratmak cehdinde bir mahlûk!.. Onun bir eseri, bir de kendisi vardır. İşte sanatkâr, çok defa, yaratmaya kalkıştığı tipin, yaratılmış olan ta kendisidir.
Necip Fazıl KISAKÜREK / 1937 http://www.baskenttiyatrolari.com/Default.asp