25EKİM

BİR ŞİİR BİR HAYAT SERGİSİ

Bu şiir, benim bütün sanat ve dünya görüşümün içinde kesâfet bağladığı nazım tecrübesidir. Ötedenberi hülyam, en geniş keyfiyet mikyasiyle en geniş kemmiyet mikyasını barıştırabilecek ve beni bir bütün halinde hülasa edecek bir temel manzûme meydana getirmekti. Nihayet hepimizi, farkına vardırmaksızın gizli gizli istila eden ruhî tekevvünler birgün bende bu arzuyu borç haline getirdi ve (Çile)ye başlattı. (Çile)nin ana temini fiilen yaşadığım bir fikir buhranına borçluyum. Nitekim (Bir Adam Yaratmak) isimli piyesim de, aynı kafa krizinin mahsulü. Şu kadar ki, bu krizin bana verdiği ilk hamle (Çile) olmuş, yalnız şiirin istediği azametli enerji karşısında uyuşan cesaretim ilk iş olarak (Bir Adam Yaratmak) piyesine el atmıştır. Yoksa piyesi şiirin bir şubesi telakki edebilirsiniz. (Bir Adam Yaratmak), (Çile)deki mücerret fikrin vak’aya, hayati münasebet ve sâiklere, entrika ve maddeye kavuşmuş şeklinden başka birşey değildir.

Dâvâ şu:
Piyeste olsun, şiirde olsun, ani bir ruh sadmesi karşısında bütün nisbetleri ve ölçüleriyle dünyasını kaybeden fikir ve sanat adamının beyin ihtilali anlatılıyor. Şu farkla ki, piyeste içtimâi hayata tatbik edilen ve birtakım içtimâi hayat tezlerine destek olan bu kafa ihtilali, şiirde tamamiyle ulvî ve mücerred bir teze bağlanmıştır. O da eşya ve hâdiselerin köküne ulaşma cehdiyle yıkılan kâinattan sonra yerine gelen âlemin mimarisi hazırlop ve itiyadî bir (emri vaki)ler dünyasına karşı ihtilal açan sanatkâr ruhunun çektiği idrâk çilesi ve o yoldan vardığı dünya. Büyük ruh kasırgası ve kasırgayı takip eden yeni düzen. Mahduda sığamayan ve hudutsuzu dolduramayan desteksiz ruhun muallakta çektiği cehennem azabı ve peşinden kavuştuğu cennet.

Uzun lafa ne hacet! Benim söyliyemediğimi şiir söyliyecektir.


NECİP FAZIL KISAKÜREK